kelebekalan
Mutsuzluğunuzun karını hesaplayalım

İnsanlar mutlu olduklarında mevsimin farkında olmazlar, yerin, mekanın, zamanın önemi de yoktur. O halde mutluluk şartsız dır. Mutsuzluk , hastalık, problem olarak kurguladığımız tüm alanlar aslında bir enerji alanının bozulduğu dengesizlik halidir.
‘ İçine ne kadar ışık girmesine izin verirsen , yaşadığın dünyada o kadar parlak olur.
Pek çok hal yaşarız, hep karşı tarafta görür değerlendiririz, Yargılarız, irdeler , eliştirir hep kusur bulma noktasıyla ele alırız. Oysa karşımızdaki bütün hallerin bizden yansıdığını kendi içimizdeki gördüğümüz bir ayna olduğunun farkına varmak sadece kendimize olan yakınlığımızdan geçer.
Bazen olduğumuzu sanırız.
Bazen olmadıklarımız olur.
Hep olduklarımızla görürüz.
Gördüklerimiz olduklarımız mı?
Yoksa gördüklerimiz olduklarımız mı?
Bunu hiç bilmeden
Hep bilmediğimizin farkında olduğumuzu sanır.
Bilmeye bilmeye bildiririz.
Neyimi ?
Bazen haddimizi , bazen yerimizi
Bazen halimizi, bazen vaktimizi
Bazen hadsizliğimizin haddine varırız
Ama had bilmeyiz.
Şifa dediğimiz süreç iyileşme değil, kendine açılan bir kapının açılışı, farkındalığa uyanıştır.
Duygularımızı ifade etmek yaşam içerir. Duygu ve düşündüklerimizi, hislerimizi bastırmak ise yavaş yavaş öldürür. Baskılamak ,kontrol etmek yerine dönüştürmeyi seçmeliyiz. Ancak o zaman gelişiriz, huzurlu ve sağlıklı olma seçeneklerini değerlendirmiş oluruz.
Deneyimleri teslimiyet kabulleniş bilinç ve farkındalık sürecimizi beslerken, reddettiklerimiz bilinç altımızı oluşturan kısmımızdır. Aslına baktığımızda varlığımızın reddettklerimizden oluştuğunu görürüz.
Hastalık nasılki bulaşıcı etkilere sahipse ; mutsuzluk , keder, üzüntü , hatta acı da aynı bulaşma etkisine sahiptir. hatırlayın acı çeken birinin yanında heryerinizi kaplayan o acıyı hepimiz biliriz. oyüzden bu kadar denge alanınızı bozacak bukadar etken varken gelin siz dengenizi koruyun ve etrafa neşe saçan bulaştıran kişi olun .